Sink or Swim

 İki ayı tamamladım Avusturya’ da ve içimde, kafamda bir çok şey değişti. Bazen çok güçsüz olduğumu düşünürken bile o kadar da güçsüz olmadığımın farkına vardım. Öyle ki bir çok karar değiştirdim. 

Bazı günlerde kolunuzu yataktan kaldırmak istemezsiniz ama çalışmak zorundasınızdır ve hem mental olarak hem bedenen yorgunsunuzdur. Böyle bi günde içimde duyduğum tek bir kitap cümlesi var bilmiyorum biliyor musunuz ‘Çocuk Köstebek Tilki ve At’ kitabını; bu kitapta bir görselde, gölde kuğu ya da ördekler süzülüyor. bunun üzerine şöyle bir diyalog var;

“Nasıl böyle sakin ve mükemmel görünebiliyorlar?” diye sordu çocuk. 

“Altta deli gibi ayak çırpıyorlar.” dedi at.

Dışarıdan yaşadığım hayat ne kadar mükemmel dursada altta deli gibi ayak çırpıyorum çünkü olduğum yer deniz değil okyanus. Daha fazla efor sarfetmeliyim boğulmamak için. Bazı anlar geliyor ki o da ayak çırpmaktan yorulduğum artık pes etmeye yaklaştığım ama yaşamaya da devam etmek istediğim noktaya geliyorum. 

Sonra arkadan başka bir ses duyuyorum; ‘ yüzmeye devam et, yüzmeye devam et, yüzmeye devam et.’ Dory’nin kayıp balık Nemo’ya ‘ +hey asık surat, hayat zorlaşınca napıcaksın? -ne yapacağımı bilmiyorum. + yüzmeye devam et yüzmeye devam et yüzmeye devam et.’ Söylediği noktada buluyorum kendimi sonra hafif bir tebessümle yüzmeye devam ediyorum. Bazen yavaşlıyorum bazen hızlanıyorum bazen olduğum yerde duruyorum ama hiç bırakmıyorum. 

Hayat her zaman zor eğer konfor alanınızda değilseniz ve ben uzun zamandır hiç konfor alanımda olamadım o yüzden bunun eksikliğini dahi hissedemiyorum.

Bir kaç ay daha buradayım, yaz için ne yapacağım kısa zamanda belli olacak. Fakat size şunu söyleyebilirim ki hayatın her zaman sizin adınıza düzenlediği bir plan var ve bu plan sizin en kalpten istediğiniz şeyleri taşıyor her zaman. Bir sonra ki blogda ne demek istediğimi tam olarak açıklarım fakat şuan ben hayattan aşırı derece keyif alıyorum hayatın getirilerine kucak açarken. 

Kalbiz gibi bir hayatınızın olması dileğiyle.