Love, take your tıme, be patıent, follow your destıny and lıfe ıs short, smıle when you stıll have a teeth.

 

    Mental çöküş yaşadığımı ve yerle bir olduğumu anlatmıştım bir önceki blog'ta. Şuan nasıl yukarı çıktığımı hayretle izliyorum aslında bu nedenle yazıyorum. 

   Olma olasılığı en düşük olasılıklara tutunup belki de hayatımın en güzel kararını verdim. Güzel bir restorana CV attım ve onay aldım :) Güzel bir başlangıç olacağına inanıyorum kariyerim için. İspanyolcaya kaçıncı başlayışım bilmiyorum ama her seferinde üstüne koyuyorum hiç değilse ve şimdiden gelecek yıl için plan yapıyorum malum okul bitiyor ve kariyer planlamak için daha doğru bir zaman olabilir miydi bilmiyorum. Hayatımda köklü değişiklikler yaşıyorum bir yandan, daha cesurca kararlar alabiliyorum ve kendime ne kadar yüklendiğimin farkına varıyorum zamanla.

   Zaman tanımayı öğrendim bu süreçte kendime; bazı gün yataktan çıkmayarak, bazı gün delicesine araştırma yaparak bulduğum büyük bir sallantılı dönemi atlattım. Türkiye'ye adapte olma sürem tam olarak 4 ay aldı ve bu süreçte bir çok duygusal karmaşa yaşasamda asıl istediğim şeyi hatırlattım kendime. Kimi zaman insanların benden ne çok şey beklediğini düşünsemde çoğu zaman aslında kendime yeterli gelmiyordum ve bunu insanlara yüklüyordum, aslında bana güvenen kişilere. Onca şey yapıp insanın kendine yetememesi zulüm oluyor başka bir şey değil ama bunu durduramıyorsunuz. Tüm bu karmaşa içinde kendimi dışarıya atabildim, yürüdüm, koştum, nefes almak için durdum, saatlerce denizi izledim, kaç tane gün batırdım denizle beraber bilmiyorum ama sonunda kendime; ne kadar çok çabaladığını, başardığını ve aslında kimsenin değil kendimi kendimin sevmesine ihtiyacım olduğunu hatırlattım. Sonunda kendimle gurur duymayı, yaptığım her şey bana ne kadar az gelse de aslında önüme gelen her fırsatı en güzel şekilde kullanarak hatta önüme fırsat gelmediğinde olası fırsatları kovaladığımda olasılıksız gelen her şeyi yapabildiğimi gördükçe kendimle barışıyorum, seviyorum ve gurur duyuyorum. İnsanların onayı yerine kendi onayımı almanın daha geçerli olduğunu aynı zamanda da bu aslında yapılan işlerin kalitesini arttırdığı gerçeğiyle tanıştım yeniden. 

   Aşk! Her ne yapıyorsam aşk ile yapmayı eğer aşkın olmuyorsa yapmayı bırakmayı öğrendim ve bunu tüm kalbimle söyleyebilirim ki kalbinizden gelmeyen kelimeler sizi mutlu etmez, kalbinizden yürümek, koşmak, sevmek gelmiyorsa olmaz. Kalbiniz sizin kaderiniz. Kalpten istediğiniz bir eylemin olmama olasığı olduğuna inanmıyorum. Aşk her şeyi kurtarır. 

Tüm bu aydınlanmalar dışında, gelecek ile kariyer planlamaya başlarken, gelecekte yapmak istediğim işin ufak bir taslağını çıkartmaya başladım. Bitirmem imkansız çünkü çok daha fazla görmem ve deneyimlemem gereken zamanlar, yerler ve mekanlar olduğuna inanıyorum. Liseden beri hayalini kurduğum her şeyi adım adım yapıyorum, bazen emekleyerek, bazen yürüyerek bazen koşarak  istediğim noktaya gidiyorum. Lisede gelen fikirin üzerine üniversite ve Amerika deneyimi ile beraber  elimde ki un ve su hamur olmaya başladı sonucunda ise kabuğu çıtır içi yumuşacık güzel kokulu ekmeğimi sizlerle paylaşıyor olacağım. 
















Yorumlar

Popüler Yayınlar