Mental Çöküş

 

           Bir önce yazdığım blog'u heyecanla ve özlemle yazmışım şimdi ise kültürel şokla yazıyorum... 

           Açıklayamadığım duygu karmaşası içindeyim, hiç yaşamadığım sıkılma duygusu, yataktan çıkmama isteği, yapılacak onca iş olmasına rağmen hiçbir şey yapmama (iş yokmuş gibi görme ya da olan işleri gözünde büyütme gibi çok anlamsız duygular yaşıyorum. Dışarı çıkmak istiyorum, yalnız olmayı bahane edip çıkmıyorum, arkadaşlarım çağırıyor evde işim olduğu bahanesini üretirken buluyorum kendimi. Kitap okuyamıyorum daha doğrusu 3. sayfamdan sonra aklıma farklı şeyler geliyor ve onlara odağım kayıyor sonra bir bakmışım kitap baş ucumda duruyor sanki önceden sanki günde 650 sayfalık kitaplar bitirmemiş gibiyim. 

          Diğer yandan insanların sürekli geri git demeleri canımı sıkıyor, gitmiyorum dediğimde aldığım tepkiler bir yana, dolarların vardır senin ya niye canını bu kadar sıkıyorsun demelerine, iş teklifi alıyorsun ama kabul etmiyorsun Amerika senin burnunu mu kaldırdı gibi yorumlara ve aaaaa çok kilo almışsın yorumlarıyla başbaşa kaldığımda daralıyorum. 

           Demek istediğim evet sorun ama uslupluca ve seviyenize göre sorun veya söyleyin... Samimi olmam demek benim hayatım hakkında öneride bulunmanıza ya da yorum istemediğim halde yorum yapmanıza neden olmamalı ve bunlar benim canımı sıkıp strese sokmamalı. Bunlar dışında evet soru sormanız, yorum yapmanız hatta yapıcı eleştiri yapmanız bile benim yararıma. 

           Ekonomik sıkıntılara girmek yerine ülkenin durumu hakkında bir kaç şey söylemek istiyorum. Amerika'ya da gittiğimde bunun şokunu yaşamıştım. İnsanlar Amerika'da çok kibar ve her noktasa size teşekkür edip izin isteme eğilimindeler. Buraya geldiğimde gördüğüm manzara külürel şoka girmeme neden oldu bir bakıma. İnsanlar bırakın izin istemeyi yolda sizi itekleyerek yürüyorlar :') İnsnaların tahamül seviyesi kalmamış ve herkes sinirli bunu ilk İstanbul'a gittiğimde yalamıştım İmzir sonrası İstanbul insanı sinirli gelmişti ama artık İzmir'de de bunu gördüm. Kontrolsüz göç nedeniyle ve ekonomi sıkıntısıyla beraber insanlarda umutsuzluk ve mutsuzluk hali bürünmeye başlamış. Bu durumda beni etkiledi, artık dışarıda kendimi çok fazla güvende hissetmiyorum ve tüm eşyalarımı saklayarak dolaşıyorum.

           Çok yakın olan kişiler hayatımda aldığım kararları biliyor fakat bura bildiğiniz üzere çok detay vermiyorum, Ama şu kadarını söyleyebilirim ki çok daha iyi günlerin gelmesi için son 1 yılım kaldı.Sadece şuan olan hedefim okulumdan mezun olmak ve istediğim adımları okula bağlı olmadan atabilmek. 

Kendime Not; ne zaman bir umutsuzluğa düşersen, kendi içine dön ve kendini hatırla. Neler başardığını, ne kadar düşüp tekrar ayağa kalktığını ve insanları hiç dinlemediğin o güzel halini hatırla. 






Yorumlar

Popüler Yayınlar