Hayalinizde ki Mutfak :)

    Oylamalara göre, bugün mutfak hayatı üzerine yazacağım, benim de artık tecrübe edindiğim, gözlemlediğim ve size bire bir aktarabileceğimi düşündüğüm dönemdeyim bu nedenle oldukça güzel detaylar bizleri bekliyor. 

    Türkiye'de 9-10 mutfak gördüm ve her birinin atmosferi çok farklıydı, Amerika ile bir çok farklılıklara sahipken bir çok ortak noktada da buluşuyor. Türk mutfağı benim için mutfak tipi farketmeksizin çok stresli ve gergin bir ortam. Şeflerin bir çoğunda gerginlik, sinir ve stres mecvut. Uzun çalışma saatlerinden zaten bahsetmiyorum 18 saat çalıştığım olmuştu Türkiye'de üstüne bir de eve gitmek için izin almaya gittiğimde ' Yoruldun mu ? bu daha ne ki sen çalıştığını mı düşünüyorsun? ' gibi küçük düşürücü yorumlarda alıyordum yani sürekli azarlayan, küçük gören ve ne yaparsanız yapın memnun edemediğiniz insanlar her zaman çevrenizdedir. Güzel yanları sanırım hijyenik ve temiz olması ayrıca herkes ciddiyetle çalışıyor bu saydığım özellikleri yaşarken hiç farketmemiştim ciddi anlamda ama tüm bunlar insana bir şeyler öğretmesinin yanında yıpratıyorda; kimi zaman kişiyi meslekten soğutuyor ve ben bu insanlara hak veriyorum yani öyle kişilere denk geldim ki mutfakta size çalışmamanız gerektiği hakkında binlerce neden sunabiliyor siz çalışırken kendi davranışlarıyla.

    Öte yandan Amerika'ya geldiğimden beri gerek sosyal yaşam gerek mutfakta ki yaşam olsun benim ruhuma iyi gelmeye başladı. Stres bazen var her gün her saniye değil. Özellikle Şefler gergin değiller, tam aksine oldukça sakin ve öğretici olduklarını düşünüyorum. Otel mutfağında çalışırken her şey akışında ilerliyordu ve oldukça öğretici ekiple çalıştım, buraya geldiğimde her şeyin farklı olması nedeniyle kendimi sıfırdan başlamış olarak düşünüyordum ve haklıymışımda şuan farkediyorum. Bir çok farklı robot kullanılıyor, farklı ölçme sistemleri, farklı çalışma sistemleri, farklı bıçak tutma alışkanlıkları, farklı mutfak anlayışları var her şeye uyum sağlamam yaklaşık üç ayımı aldı ve bu üç ay boyunca başıma hiç yaşamadığım kazalar geldi. Tırnağımı kestim, yüzümü - kolumu yaktım, omzuma kadar yandım kısacası acılı öğrenme yaşadım... Şu farklılıkları biraz açmak istiyorum.

     Öncelikle kullandıkları robotlar, makinalar ve aletler hakkında söyleyebileceğim çok bir şey yok ama şunu eklemem gerekiyor mutfak hayatını çok kolaylaştırıyorlar, daha az insan gücüyle daha çok ürün ve hızlı üretim sağlanıyor. Bir kaç videoda zaten farklı gelen ürünleri paylaşmıştım reels ile beraber. 

     Ölçü sistemi çok karışık geliyor başta ama sonra sisteme bir şekilde ayak uyduruyorsunuz. Kullanılan birimler ne yazıkki lt, kg, gr veya mg değil. Tsp,Tbsp,Pint,Quart,Pound,Cup, Gallon gibi birimler kullanılıyor. Bunları öğrenirken g'dan çevirerek öğrenmedim tamamiyle bildiğimi unutup yenisini öğrenmeye odakladım kendimi ve bu konuda çalıştığım insanlarda çok yardımcı oldular ben kaçmadım onlar da kaçmamı sağlamadı. Biri size hoşgörüyle yaklaştığında, hatalarınızı düzeltmenize yardım ettiğinde hem öğrenmeye beyninizi açıyorsunuz hem de hata yapmaktan korkmayıp öğreniyorsunuz; hata yapsanız da nasıl düzelteceğinizi öğreniyorsunuz. 

      Çalışma sistemlerinden bahsedecek olursam, sistem benzer işliyor ama çalışama düzeni farklı, Bizde ki gibi elemanları tek tek izne çıkarmıyorlar genel anlamda (gördüğüm bu) her restoran bir gün kapalı oluyor ve herkes o gün iznini kullanıyor tabiki bu restoran tipine göre değişiklilik gösteriyor ama genel anlamda bu şekilde bir sistemleri var. 

      Bıçak tutma alışkanlıkları her ürüne göre değişiyor tabi ki ama genel anlamda sessiz bıçak kullanıyorlar, Şefler bir şey doğrarken ses duymak pek mümkün olmuyor bizde ki gibi bıçağı tahtaya vura vura kesmeyi çok sevmiyorlar. Bıçağı tahta üzerinde kaydırıyorlar genelde ve bu ileriden geriye doğru yapılıyor genelde. Knife Skills Jemie Oliver  ' Chef Jemie Oliver'ın bu videosunu örnek olarak göstermeyi seviyorum merak edenler izleyebilir. 

    Mutfak alışkanlığı olarak adlandırıdığım konu kesinlikle davranışlar ve kişilikler. Ben bir kadın olarak Türkiye' de bir çok sıkıntı yaşadım kadınlarla ayrı sıkıntılar yaşarken, erkeklerle ayrı sıkıntılar yaşıyordum. Buraya geldiğimden beri belki 15- 20 farklı kişiyle çalışma fırsatı buldum ve kimseyle bir problem yaşamadım ( Yerli Amerikalılardan bahsediyorum.) herkes hoşgörülü, öğrenmeye ve öğretmeye açık, kibar, yardımsever ve çıkar ilişkisi düşünmeden hareket ediyorlar. Ayrıca kazandığım burs nedeniyle bana karşı oldukça büyük bir saygı duyuyorlar. Kendi çalıştığım mutfaktan örnek vermek istiyorum, Haftanın 3 günü ve her gün 3 saat çalıştığım mutfakta ''Kadın'' ağırlıklı çalışıyoruz genel olarak, istediğim saatte istediğimi yeme, istediğim kıyafetle, istediğim şekilde çalışabilme özgürlüğüm var bir de üstüne şeflerim beni evden alıp eve bırakıyor zamanları oldukça ( araba kullanmaya iznim olmadığı için) . Kulağa hayal gibi geliyor biliyorum ama böyle insanlar ve mutfak var. Mutfak sistemi Catering şeklinde, yıl içinde ortalama 100-150 etkinlik için hazırlık yapılıyor ve bu şekilde menüler oluşturulup müşterilerin yemekli etkinliklerine hizmet veriliyor. Restoran kadar gerici bir ortamı kesinlikle yok. Gittiğim süre boyunca bana verilen reçeteyi istenildiği kadar yapıyorum ve dakikam dolduğunda okula gidiyorum, fazladan tutma gibi bir durumları olmuyor hiç. Aynı zamanda insanlar aşırı kibar , yaptığınız her detayı görüp teşekkür ediyorlar, bazen bazı tarifleri daha iyi yaptığım oluyor ve bunun özellikle üstünde durup kurucu şefe mutfak şefi bildiriyor ' Melis yaptı müşteriler baya beğendi' gibi ve bunu gizli yapmıyorlar yani kısacası kapı arkasında değil tüm herkesin içinde size teşekkür etmekten çekinmiyorlar. Bu davranış benim o mutfakta daha çok hevesle ve mutlulukla çalışmama sebep oluyor. 'Mutfağa gideceğim yine!' diyerek değilde 'Pazartesi olsunda mutfağa gideyim!' şeklinde bir ruh halinde oluyorum her zaman. Ne kadar güzel bir duyguymuş bir şeyleri insanların gözüne sokmadığınızda dahi görülmesi bir de sizi insan olarak görmeleri.

     Bunca rahatlık içinde sistem nasıl işliyor bundan bahsetmek istiyorum. Bu mutfakta ki şefimin algısı, ' Mutlu olmayan insan iyi çalışmaz, keyifle çalışılmayan işten hayır da gelmez lezzette' diyor kendisi ve en önemlisi herkesin farklı şekillerde mutlu olduğunun farkında, küpe takmak, saçında bonesiz çalışmak, önlüklü veya önlüksüz çalışmak size kalmış diyerek işe aldı beni ve ekledi ' gergin olma veya gerginsen bu mutfağa gelme.' Şunun farkına vardım ki insan mutlu çalıştığında çok daha büyük verimle çalışıyor. Kaçmadan, yorulmadan büyük enerji ve sevgiyle çalışıyor. Zaten insan bu duygularla beraber çalıştığında işine saygısı artıyor ve ister istemez daha verimli, hijyenk çalışmak için her şeyi yapıyor.  Benim tüm mutfak algımı değiştiridiği için aynı zamanda açık fikirli olmamı sağladıkları için minnet borçluyumdur bu insanların hepsine. 

     Ben hayatımın en güzel deneyimlerini böyle güzel insanlarla yaşadığım için kendimi şanslı görüyorum ve bu şansıda sizinle paylaşmak adına ara ara bu şekilde yazılar yazıyorum. Hem ben unutmuyorum hangi yollardan geçtiğimi hem de bir kaç kişiye ilham oluyor yazılarım. 

   

      Öğrenmeye hevesinizin olduğu bir hayatınız olması dileğiyle...



   









Yorumlar

Popüler Yayınlar