3 Ay Kaldı... Neler Oldu 7 ay boyunca

 

     Yazmak için hoş bir dönemde olduğumu düşünüyorum. Yeni gelişmelerin kapıda olduğunu hissettiğim, modumun düşük olmadığı ve umutla pozitif olarak çalıştığım bir dönem. Kısacası uyumanın zaman kaybı olduğuna inandığım bilgi açlığı yaşadığım dönem, tanıyanlar bilir. Hayatımın en yoğun olarak anlatacağım bir ayı geride bıraktım. Sabah 7 akşam 6 derste olduğum kocaman 1 ay üstüne eklenenlerden bahsetmek istemiyoruma ama bir bakalım... Cumartesi 8 saat ingilizce sınıfı, iki haftada bir yapılan geziler, her hafta yapılan quiz, uygulama sınavı ve kelime sınavları, ödevler, cevaplanması gereken mailler ve doldurulması gereken belgeler... Bahar dönemine bu hızla başladım bugün pastacılık dersimin son günüydü ve finalimi başarılı olarak tamamladım denilebilir. Üretim dersi ise beni ciddi anlamda en iyi aldığım sınıf olarak adlandırabilirim. En başından biraz detaylı olarak incelemek istiyorum neler yaptığımı, önüme takvimi açtım ve tüm notlarımla beraber ilerleyeceğiz. Hazırsanızzz:) 

 

    En başından başlayalım... Ama önce genel konulara bir göz atalım istiyorum. Geldiğim dönemden bahsettiğim bir yazı var öncelikle onu okudum ve bir kaç şey değişmiş ve bu beni biraz da olsa üzdü :) ama oldukça hoş şeyler öğreniyorum hiç sorun yok bilirisiniz ki insanlar dünyanın her yerinde aynıdır. Öncelikle insanlardan bahsetmek istiyorum.  İnsanlarla artık ilk zaman ki kadar samimi değilim her zaman sınırımı koyuyorum çünkü farkettim ki sınırınız olmadığında insanlar bildiğiniz bokunu çıkarıyor. Sürekli olarak suistimal ediliyor o güzel kalbiniz kısacası geldiğim gün ki kadar polyanna değilim ne yazık ki ve herkes bildiğiniz iki yüzle ve herkesin birbiriyle çıkar ilişkisi var. Evli kişiler eşlerini aldatmaya fırsat kolluyor, herkes birbirinin dedikodusunu yapıyor vesaire bu bahsettiğim tabii kimler arasında oarasıda bana kalsın. İkinci olarak dil gelişimim. Dürüst olacağım çünkü zaten kimden neyi saklayayım. Ben her zaman ingilizceden kaçan biri oldum. Lisede geçemediğim ya da 50 ile hocaların desteklemesiyle geçtiğim derstir kendisi ve ben bu durumla üniversite de yüzleşmeye başladım ingilizce bölüm seçerek. Hazırlık sınıfında en basit çocuk ingilizcesinden başladım 1 yıl boyunca günde 6 saatten daha az ayırdığım gün yoktu hiç. Aralıksız çalıştım ama yaptığım en büyük hata konuşmaktan sürekli kaçıyordum, dizileri anlamadığım için Türkçe altyazılı izliyordum vesaire klasik hataları yaptım ben de herkes gibi... Ve sizin en çok sorduğunuz soruya gelmek istiyorum ne zaman ingilizce konuşmaya başladım? Öğrenmeye başladım diyemiyorum çünkü bunu buraya geldiğimde yapmaya başladım yani 7 ay önce. Konuşmaya da Fulbright bursunun online mülakatına hazırlanırken başladım aynada kendimle ya da canım Emir'le :)  Daha sonrasında zaten bursu kazanıp gerçekten konuşarak öğrenmeye başladığım döneme geçtim ingilizce derslerimle beraber. Ekstra bilgi vermek istiyorum Türkiye Fulbright bursu dışında CCI ekibine başka bir ülkeden gelen kişilere bu dersler verilmiyor. Yani bu sizin için oldukça hoş bir avantaj olduğunu düşünüyorum. Özetle 9 ay önce diyebilirim, Şuan bana konuştuğum ingilizce yetmiyormuş gibi geliyor sanki daha yolun başına yeni gelmişim gibi ama bu saatten sonra oturup kelime çalışmam çok saçma geliyor çünkü o kelimeyi öğreniyorsun gibi gözüküyor ama kullanmadığında harcadığın zamanla kalıyorsun aslında fakat şunu söyleyebilirim ki geldiğimde konuşulanların %15'ini anlarken şuan %90'ını anlayabiliyorum. Alt yazısız film izleyebiliyorum, kitap okuyup araştırma yapabiliyorum en önemlisi sözlüğü gün içinde ya bir kere açıyorum ya da hiç açmıyorum önceden sayısını bilmediğim kadar kullanıyordum. Bu sıralar beni mutfakta çok zorlayan bir şefle derslerim geçiyor bu durum bir yandan iyi ama bir tafatan gerçekten psikolojik olarak beni yoruyor. Aynı durumu Türkiye' de yaşadığımda bunun altından çok kolay kalkabiliyordum ama şuan her şey ingilizce üzerine kurulu olunca beni anadili ingilizce olan kişilerle bir tuttukları için, aynı sistemle eğitim aldığım için psikolojik olarak gerçekten bazen bitik hissediyorum. Farklı bir muamele beklediğimden değil ama günün 16 saati çalışmama rağmen yine de onları yakalayamıyorum bazen pes edecek gibi oluyorum sonra bir kaç gün içinde topluyorum. Örneğin bugün sınav olurken sadce bir kelimenin anlamına baktğım için - 10 puan verilmiş. Sözlük kullanmadığım için google fotoğraflara kelimeyi yazıp resim olarak gördüğümde daha iyi öğreniyorum çünkü resim hafızam var ama bu durumu burdaki kimse önemsemiyor. Kuralları var ve duvaları da herkese eşit. Eşit olmadığınız sistemde eşit olarak kabul edilmek bazen zorluyor ama benim için daha iyidir diye düşünüyorum. Hayatım boyunca yapmadığım kadar hata yapıyorum ve bunu yaparken de gurur duyuyorum kendimle çünkü hatalarımla öğrenmenin bu kadar iyi olduğunu hiç düşünmezdim. Düşmeyi de kalkmayı da iyi biliyorum artık. Geçelim diğer konulara aldığım ders ve içeriklerini açıklamak istiyorum biraz. 


   Geldiğimden 1 hafta sonra oryantasyon dönemim vardı 3 hafta ve sonrasında dersler başladı. 3 hafta boyunca inglizce dersi aldım ve aynı zamanda çevreye adaptasyon için okulu gezme, ulaşımı öğrenme, aşı olma, önemli yerlerin bilgileri, okulda her departmanın yöneticisi ve ekibiyle tanışma ve okul kaynaklarını nasıl kullanacağımız öğretildi. Şanslı olduğum bir konuya değinmek istiyorum okulum Cedar Rapids'in her yerinde ve özellikle benim mesleğim açısından en iyi okul sistemine sahip olduğunu düşünüyorum. Örneğin okulun bir oteli var otelde de 2 aşçılık sınıfı, 1 pastacılık sınıfı var aynı zamanda okulun bir çifliği de var hayvanları yetiştirdiği. Hayvancılıkla ilgili bölümde olanlar eğitimini burada tamamlıyor. Çiftlikte yetişen hayvanların ürünleri otelde bizim elimize geliyor örneğin kesilen hayvanlar otelin aşçılık sınıfına yollanıyor öğrenciler bunları işleyip otel restoranında yolluyor ve müşterilere satılıyorlar. Sistem gerçekten çok iyi tıkır tıkır işliyor. Ders sistemleri de 2 haftalık, 1 aylık veya 2 aylık sınıflar olarak açılıyor ve her sınıfın öğreticinin kuralları oluyor. Her dersin gereklilikleri ve beklentileri farklı oluyor kimi final ve vize yaparken kimi her gün sonunda quiz yapıyor. İlk ve ikinci dönem diğer öğrencilerden daha fazla kredi aldım örneğin kimi 12 kredi alırken dönem içinde ben 16 kredi alıyordum gibi. Tüm her şeyi kendinize göre ayarlayabiliyorsunuz ve bu benim çok hoşuma gidiyor. Ve her dersin farklı kurallara sahip olmas daha iyi aslında çünkü her ders aynı şekilde işlenmiyor bu nedenle sizden de aynı performanısı beklemiyorlar. 


     İlk döneme başladığımda 2 tane ingilizce, 5 tane mutfak dersim vardı. dediğim gibi ingilizcem gerçekten yeterli değildi ve bu nedenle writing level 4 aldım burda bir kaç şey öğrendim aktif bir sınıf olduğunu düşünüyorum farklı tarzlarda yazılar yazmayı öğrendim muhtemelen ileride kullanacağım. Diğer sınıfım da Cultural Conservation ile ilgiliydi. Sınıf tamamiyle amerikan kültürünü öğrenme ve sınıfta ki diğer kişileirn kültürünü tanıma aynı zamanda kendi kültürünü aktarma üzerineydi. Bu sınıf bana Amerika'yı anlatan en güzel sınıftı diyebilirim. Yönetici öğretmeni beni her ne kadar zorlasa da ödev ve sınavlar bakımından oldukça keyifli geçti benim için. Gelelim mutfak sınıflarına, Hospitality Math sınıfı kesinlikle en çok ihtiyacım olan sınıftı. Bildiğiniz üzere Amerika ölçü birimleri mutfakta çok farklı işliyor. Ben gramlarla çalışırken bir anda quart görünce nevrim dönmedi değil. Öğrenirken çok zorlandığım ama artık gözümle lb oz ya da tbs ölçebiliyorum ve tabii ölçü aletlerini kullanmayı öğrendiğim sınıftı bildiğiniz terazi kullanılıyor mutfaklarda... Intro to Hospitality Industry sınıf da kefili geçti fakat hiçbir şey öğrenmediğim sınıf kendisi, çünkü bu için içinde olmayanlara siz kimsiniz nasıl özellikleriniz var nerede nasıl davranmalısınız, nasıl iş bulursunuz, nasıl iletişim kurarsınız vesaire gibi ayrıntılar veriliyor. gerçekten böyle bir dersin olması beni mutlu etmedi değil aslında çünkü işe yeni girecek insanlara bu gerçekten yardımcı olabilecek bir ders olduğunu düşünüyorum. 2 ay sonucun da da mutfağa girdik... En başından başladım yine kesme doğrama teknikleriyle Food Fundamentals dersiyle beraber bıçak kullanma olayını profesyonelce yapmaya çalıştık vesaire bir de tabii temel tarifleri yaptık. Bu ve diğer iki dersimin eğitici şefi aynıydı ve sistem her zaman ayı işledi her hafta sadece quiz ile puan alıyorduk. Kitchen Essential daha çok temel bilmezseniz olmaz denilen tarifler üzerineydi ama bu sınıf tamamiyle size mutfak hakkında bir fikir vermesi için konulmuş yani her şeyden biraz biraz, tavuk parlama, 5 temel sos yapma, basit tatlılar gibi temel şeyler içeriyordu. en son da zaten Culinary Techniques dersiyle artık daha hızlı bir ders akışına girdik. Ek olarak CSI sınıfım var bu da bursu alan öğrencilerle amerika hakkında genel külür edindiğimiz bir sınıftı ve dönemi kapattım 3.58 ortalamayla. Tüm CCI ekibi içerisinde de bizim ekip ortalama yüzdesi olarak en başarılı okul seçilmiş.Şimdi ilk dönem boyunca gittiğim yerlerin bir listesini yapalım tarih tarih yazayım hazır elim değmişken...

1-7 Ağustos- karantina 

8-22 Ağustos oryantasyon

21 Ağustos Amish Köyü

23 Ağustos ilk dönem başlangıcı

9 Eylül Des Moines

16 eylül Caves and underground

19 Eylül Missipi River  

21 Eylül otelin restoranında çalışmaya başlandı 

24 Eylül Haunted House 

28-30 Eylül Halloween 

12 Ekim İlk hokey maçı 

15-19 Ekim Uluslararası eğitim haftası 

22-24 Ekim Chicago 

25 Ekim Thanks Giving 

14 Aralık Dönem sonu 

18-21 Miami

10-14 PSP 

17 Ocak ikinci dönem başlangıcı 


Bu yazdıklarım dışında yapmış olduğum bir sürü daha şey var ama hatra değer şeyleri ekledim yoksa liste bitmez bunu herkes biliyor :) 

İkinci dönemi bittiğinde yazmam gerekiyor sanırım ama Şu ilk 1 aylık süreçten ve sonraki dönem neler olacağından da bahsetmek istiyorum. İlk 1 ay Sabah 7 -10.50 arasında temel pastacılık dersi aldım. Pastaclığa karşı her zaman soğuk olmuşumdur nedensiz ama artık sanırım seviyorum bu tamamen eğitim şefimin hayatımda ki kocaman bir algıyı değiştirmesiyle oldu. Hayatımda tanıdığım en olumlu, pozitif ve iyi kalpli bir şefle çalışma fırsatına sahip oldu. Tüm sabrıyla benim gibi bir insana her şeyi öğretebildiği için minnettrarım sanırım. 12-3.50'de ilk 2 hafta sos sınıfım vardı. Sos yapmayı bu kadar zorlaştıran bir şef daha tanıyacağımı dşünmyorum :) Temel 5 sos ve small sos Contemporary sosları öğrendiğim ve kendimi sürekli sorguladığım sınıftı kendisi. 6 yıl oldu bu mesleği seçeli ve mutfakta her zaman beşemal yapılırdı ama burda o beşemal sosunu yapmak bile o kadar zordu ki ... Onu da burda öğrenmiş oldum. İlk iki haftadan sonra da Fabrication dersini almaya başladım adı üstünde üretim yani hayvan kesme ve pişirme bir de ders içinde çok fazla fransız reçeteleri kullanıyoruz yani sistem şu şekilde önce hayvanı kesiyoruz sonra da tarifte kullanıyoruz. İşin ilginç yani bir çok teknikli yemek öğrendiğim için sınıfı aşırı sevdim eh bir de hayvanlara olan ilgimi herkes bilir ama bu ders bana ayrı bir keyif veriyor nedensizce. (17 Mayıs dönüş tarihim.) 1 aylık yoğun tempom bitmiş olabilir ama 75 saat tamamlamam gereken bir staj saatim var onu tamamladıktan sonra da okulun otelinde belki pastanesinde çalışmaya devam edeceğim döneceğim tarihe kadar. 3 ay kaldı başlıktan da anlayacağınız üzere dönmeme ve benim sadece 1 haftalık bir ara tatilim var. Son gezme fırsatım sanırım. Umarım her şey yoluna girer ve 1 haftalık gezme olayını yarlayabilirim diye düşünüyorum. Bir sonra ki Blog ne zaman olur bilmem ama güzel bir dönemde olur umarım. Eh en kötü ağlarsam da burda olacağım zaten. 


 Kendime ufak bir not bırakmak istiyorum. ''Kendini bulmaya yeni başladın, keşfedeceğiin bir sürü güzel detayı var hayatın. Düştüğünde ağlamaktan, başardığında sevinmekten en dipte ve en yüksekte olmaktan çekinme. Hayata her ne verirsen onu sana kat kat verecektir unutma. 






























Yorumlar

Popüler Yayınlar