Ben oldum olalı


   Buraya gelirken üç ayrı dönem yaşayacağım söylendi ve ilk dönemim olan HONEYMOON bittiğini hissediyorum.

         Nedir bu farklı ülkeye gittiğinde yaşadığımız üç ayrı dönem? KÜLTÜREL ŞOK! Farklı kültürlere her ne kadar alışıkta olsanız bu dönemleri yaşamayız olasılık dahilinde ve bundan kaçamıyorsunuz. Biraz bu dönemler üzerine konuşmak istiyorum ve ayrıca bu üç dönemin süresi kişiye göre değişecektir ama önemli olan kişinin hangi dönemde olduğunun farkında olup buna göre kendini geliştirmesi. İlk dönemimiz HONEYMOON. Bu dönemde her şey bal tadında oluyor, her güzelliği görüyor ve her gün Polyanna gibi uyanıp uyuyorsunuz huzur ve mutluluk içinde bardağın içinde olan bir damla suy teşekkür ediyorsunuz :) Bu dönem yaşanılan sıkıntılı olaylarla ve adapte sürecinizin bitmesiyle son buluyor. Sonra hızlı bir düşüş yaşıyorsunuz ve bu döneme HOSITALITY deniliyor. Bu dönemde artık negatifliklerin farkına varıyorsunuz bu durumda sizi yerin diline çekip asosyal olmanızı sağlıyor çünkü yaptıklarınızın boş olduğunu ve öğrenemeyeceğinizi düşüyorsunuz. Kendinizi soyutluyor ve dinlenme ihtiyacı duyuyorsunuz ama bu süreç içinde bir çıkış yolu da bulmanız gerekiyor çünkü daha yolun yarısına bile gelmeden bunu yaşamayız bekleniyor. Kendinizi zaman içinde kendi kabuğunuzdan kurtarmaya başladığınız sırada öğrenmeye ve yaşama geri dönüyorsunuz. Bu dönemin sonlanmasıyla beraber yükselme döneminiz olan HUMOR dönemine giriş yapıyorsunuz. Burada hem negatifleri hem pozitifleri kendinize göre nesnel olarak yargılayabiliyorsunuz. 
     Ben artık Honeymoon dönemimin bittiğini düşünüyorum. her şeyin kolay olacağını düşündüğüm dönem bitti ve beni ne kadar zor bir dönemin beklediğinin farkındayım yakın gelecekte ve uzak gelecekte fakat sosyal hayatımda bir eksilme yok şuan için ödevim olduğunda veya sınavım olduğunda kendime zaman ayırmam dışında sosyal yaşamdan kendimi geri çekmiyorum tam tersine Amerikan yaşam tarzına adaptasyonum hala devam ediyor. Daha aktif yaşamaya başladım adapte sürecimin bittiğini düşünerek ve mutfakta çalışmaya başladım bu dönem de yeni adaptasyon sürecimi başlattı. Mutfak konusunda ki sıkıntım ise yeni dil ve yeni ölçü birimleri aldığım matematik dersi bunu biraz kolaylaştırdı fakat tam anlamıyla öğrenmemi sağlamadı çünkü matematikte kullanılan terimler yeni olduğu için derste aktif olarak tam zamanlı odaklanma yapamıyorum bu da dersi kaçırmamı ve ders dışında zaman ayırmam gerekçeni ortaya çıkarıyor. Ve gelecekle ilgili kaygım ortaya çıktı. Daha önce bu duyguyu yaşamayan ben şuan nasıl iş bulacağımı düşünüyorum. Geri gelmek kolay artık benim için fakat kendimi 10 ay içerisinde yeterli düzeyde geliştiremezsem geri gelmemin olasılığının düşeceğinin de farkındayım bu nedenle tüm boş zamanımda mutfakta olacağım. Şef ve ekip oldukça yardım ediyorlar fakat ileride daha zor bir dönemin olacağını biliyorum çünkü şuan bursun verdiği harçlıkla geçinebiliyorum ve ev kirası ve fatura düşünmüyorum gelişmem için en doğru zaman şuan olduğu kanısındayım. Geri dönmenin en zor kısmının iş bulmak olduğunun farkına vardım çünkü şuan yeniden mutfağa girdiğim toy halim gibiyim tek fark bıçak tutmayı biliyor olmam ve gözlem yeteneğimin gelişmiş olması. Bu dönemde kendimi geliştirebileceğim kadar geliştirip çevre yapıp dönmeyi planlıyorum çünkü hem geri gelirken hem iş bulurken bunların hepsi birleşip benim yolumu aydınlatacak ışık olacaklar. 2 hafta önce kendime inancım hiç yokken şuan hala geç olmadığını ve kalan süreçte kendimi nasıl daha çok geliştirebileceğimi planlayabiliyorum. çok hızlı düşüş yaşayıp çok hızlı yükselişe geçtiğimi düşünüyorum. 
       Bir diğer açıdan kişisel olarak daha insancıl ve iyi niyetli olmaya başladım. Türkiye'ye döndüğümde bu durumdan kurtulmam gerektiğinin farkındayım ve bu biraz üzüyor. İnsancıl ve iyi niyetli olmayı biraz açıklamak istiyorum. Burada gönüllü olarak farklı işlerde çalışıyorum Türkiye'nin aksine çok fazla gönüllü olarak katılabileceğiniz sosyal ortamlar oluyor ve ne zaman farklı bir kültürden biriyle tanışsam dünyanın daha yaşanılabilir olacağına inancım devam ediyor. Türkiye'de yaşarken iyimser olduğumu düşünürdüm ama değilmişim ne yazık ki. İnsanlar burada oldukça sosyal yoldan geçen herhangi biri size nasıl olduğunuzu gününüzün nasıl geçtiğini sorabiliyor veya üzgün olduğunuzda herkes mutlu etmeye çabalıyor, insanlar yolda tanımadıkları insanlara iltifat edebiliyor ' saçını beğendim, kazağın güzelmiş veya bugün hoş olmuşsun' gibi ve bu durum YÜRÜMEK olarak adlandırılmıyor. Kısacası çok farklı kültürün içindeyim ve iyi olana alışmak çok kolay oluyor her zaman ama insan döndüğünde ne yapacağını düşünmeden de edemiyor. Çok fazla ayrıntı var aktarmak istediğim fakat bunu ayrı bir Blog'ta yazmak istiyorum. 
      Ufak hatırlatma, kimsenin size sınırlarınızı söylemesine izin vermeyin çünkü yolunuzda ki tek sınır sizin kalbiniz ve beyniniz. İstekleriniz uğruna hiçbir engel sizin önünüzde duramaz ve evren sizin kalbizin ve beyninizin istekleri üzerine yolunuza ışık tutacaktır o yolda taşları temizleyip çiçek ekmekte sizin elinizde o taşları engel olarak görmekte. Çiçekler ekebildiğiniz bir yolunuzun olması dileğiyle...   












 

Yorumlar

Popüler Yayınlar