Pes Etmek ?

Kaç kere pes etme noktasına geldik¿
Binlerce kez?
Ne yaptık peki sonunda?
Tamam kabul o noktadan ya kendimiz vazgeçtik ya da birileri vazgeçmemizi sağladı ya da tamamen pes ettik...
Yol uzun ama duygular kısa bunu ne yapacağız ?
Aklımda bazen bu sorular dönüyor yolun sonu nereye gidiyor neden duygularımız çok kolay nedenler yüzünden ölüyor?
Herkesin kendini motive etme şekli farklı ama bu pes etme noktasında neden yapamıyoruz?
    Bu yıl blog yazamayacağımı belirtmiştim ama yine tutamadım kendimi en yorgun hissettiğimde pes etme noktasına geldiğimde yazmaya sığınıyorum yine her zaman olduğu gibi. Yaşadığım hayattan asla gocunmadım pozitif yönlerine bakmaya çalıştım hala öyle yapıyorum yapacağımda çünkü pes etmek lügatımda yok. Onlarca zorluğa rağmen istediğim işi yapmak için çabalıyorum sonunun güzel olacağını hayal ediyorum. Hayallerimin gerçekleşmesi için çabalıyorum peki neden hep bir zorluk geliyor ileride kıymetini bilmem için mi ? Belki de... Pes etme noktasında kendimi dinlemek istiyorum ağlamamak için zor tutuyorum kendimi veya çocuk gibi oturup ağlamak istiyorum belki susmam için istediğim verilir umuduyla. Duygularım hala yaşıyor işimi seviyorum, zorluklarını seviyorum, hırs duygusunu hissetmeyi seviyorum ama bunlar insanı yoruyor. Bazen ne için yaşıyorum diye sorguluyorum sonsuz mutluluk için değil buna cevabım mutluluk denilen duygu sonsuz olamaz buna inanmıyorum işte tek buna inancım yok tamam sonu güzel olabilir güzel bir ölüme hazırlanıyor olabiliriz ama sonsuzluk yok ebedilik yok. Ne kadar yorgun kalacağız ? Mutlu olana kadar. Ne kadar mutlu kalacağız ? Bir olumsuzluk yaşayana kadar. Eğer tek bir olumsuzluktan tüm mutluluk duygunuzu silebiliyorsanız yanlış yoldasınız uyarayım. Oturup ağlamak istediğimde kendimle konuşuyorum bunu sessiz, sesli veya yazılı yapıyorum. Bir şekilde kendimi dinlemem gerekiyor ve bunu yapıyorum.
      Yarışma tarihim geliyor bu hafta sonu tarifi yazmam gerekiyor ama tabak denemeye fırsatım yok. Derse yetişmem gereken saatte işte çalışıyorum. Önemli tabakları görmem gerektiğinde ders saatim oluyor. Tatil günüm yok bu güzel çalışmak ve yorulmak çok güzel. Bazen kendimi bir paradoks içinde hissediyorum, bilinmez bir labirent içinde çıkış için çabalıyorum, dönüyorum dolanıyorum yine başladığım noktaya geliyorum. Gece uyanıp maya besliyorum gerçi uyumuyorum uyku bana yabancı artık yatıyorum rüyalar peşimi bırakmıyor düşünürken kafayı yeme noktasına geliyorum rüyamda düşünüyorum belki delice gelebilir ama rüyamda soru çözüyorum, rüyamda aşık oluyorum, rüyamda yemek yapıyorum, rüyamda istediğim hayatı yasıyorum ama bu iki hayat yaşamak yaşam yorucu yani düşünsenize 12 saat mutfakta çalışmışsınız eve gelmiş duş almış sıcak yatağınızla buluşup tüm kemiklerinizin birleşim yerlerini hissetmişsiniz sabah tekrar işe gitmek için beyninizi dinlendirmelisiniz sonra uykuya teslim ediyorsunuz kendinizi ama burada da yemeklerle dolu sorunlarla dolu bir bir hayat içinde yaşıyorsunuz durmaksızın düşünüyorsunuz. Bunları okurken bile yorulduğunuzun farkındayım belki de diyorsunuz ki zorluk anlayışın bu kadar basit olmamalı. Belki bundan daha fazla probleminiz var ve tek başınasınız iste o zaman bana gelin ve ben sizinle sabaha kadar konuşayım asla tek değilsiniz bunu unutmayın. Ben tek olmayı seçiyorum çünkü benim yüküm bana kadar benim hayatıma kim girerse girsin bir şekilde ya gidiyor ya gitmemi sağlıyor. Ve bu arada doğruluğun yokluğuna inanıyorum bir de .Her ihtimalde yalan söylüyoruz birilerine belki değer verdiğimizden belki vermediğimizden bu yüzden bir insanın samimiyetine inanırım ama doğruluğuna değil kimse çıkarı olmadan sevmez kimse çıkarı olmadan yardım etmez. Ya da bana bu insanlar denk geldi. Şimdi en pes etme noktama yaklaştığımı düşündüğüm günlerden biri bu da ama bu da geçecek 30 dakika sonra dersime girip en iyi şekilde dinleyip öğreneceğim eve gidip test çözeceğim sonra rüyamdaki hayatımı yaşayacağım çözün yolları bulacağım bir şekilde bir şekilde hırsımı daha da güçlü kılacağım bir şekilde toplayacağım ruhumu ve dünyaya dündüreceğim döndürmeliyim. Ruhum tamamiyle bedenimi terk etmiş durumdayken bile sadece çözüm düşünüyor beynim, kalbim ruhumla birlikte gitti doğruyu bulabilmem dileğiyle. Soğuktan titrerken çözüm düşünün yanmaktan korkmayın ebedi olan bir şeye inanmayın anlık mutluluğunuzun tadını çıkarın çünkü her an gidebilir her an sizi terk edebilecek bir şeye sıkı sıkıya tutunmayın ama yaşayın. İki hayatın ortasında ki o yorgunluğu sevin kemiklerinizdeki ağrıları ve ölüme yaklaşmanın tadını çıkarın o burnunuzun dibinde ayağa kalkın ve istediğinizi yapın ister vazgeçin ister pes edin ister o yorgunluğu sevin ama ölüme giden her yolu sevin o ulaşılması en kolay ama bir o kadar da uzak olan güzellik. Belki de dünyanın en güzel yanı. Eğer hisleriniz ölüyse yani ruhunuz bir an önce her gününüzü yaşamaya başlayın. Ve unutmayın ben buradayım sizinleyim tek değilsiniz.

Yorumlar

Popüler Yayınlar