Aşçı Olmaya Nasıl Karar Verdim ?

İlk olarak hikayeme ve hayatıma hoş geldiniz. Kim olduğumu göstermiyorum çünkü çevremdeki insanlar her an bir başarısızlığımı kolluyorlar bilirsiniz işte çabalayanın ayağını kaydırmaya çalışırlar çünkü rekabet vardır ama tek fark edemedikleri kendileri çabalamıyor olup ben çabaladığımda ayağımı kaydırmak için çalışıyor oluşları belki mesleklerine veya istediklerine odaklansalar benden de hırslı olanların çıkacağına inanıyorum. Ve şimdi biz yolumuza bakalım onları boş verelim. Kişisel bilgilerin ön yargı oluşturduğundan dolayı size okulum bölümüm yaşım hakkında bilgi vermek fazla istemiyorum belki ilerleyen zamanlarda anlatabilirim tabi ki sadece şu kadarını söylemeliyim aşçılığa girerken; bulaşık yıkarken elimin buruşukluğunu ,12 saat çalıştığımda ayağımdaki sızıyı, gece tarif düşünmekten uyuyamadığım günleri, bıçak tutmaktan nasır olan elimi, yanan derimi, yağ sıçrayan kollarımı, sıcaktan terlediğim ,soğuk hava deposunda donduğumu düşünerek girdim. İşin içine siz siz olun bu mesleğin en kötü yanlarına aşık olun yeri gelecek ayağınıza bıçak saplanacak, yeri gelecek saçınız, kolunuzdaki tüyleriniz yanacak, yeri gelecek elinizde yanık ve kesiklerle yemek yapmaya devam edecek ve ayağınızdaki nasırları sevecek ve gurur duyacaksınız. Eğer mesleğinizi bu yönde seçmişseniz şimdi herhangi bir aşçıya sorun size mesleği bırakmanız gerektiğinden bahsedecektir. Bırakmanız gerektiğinden ve ne kadar zor olduğundan bahsedecek sonra sizinle konuşurken anlayacaksınız ki mesleğine aşık ve bunun başa bela olduğunun farkında olan bir aşçı ile konuşuyor olarak bulacaksınız kendinizi. Gelelim benim minik hikayeme; küçüklükten beri annem ve babamla sürekli mutfağa giren tek çocuk bendim ablamların ilgi alanı değildi mutfağımız. Babam serpme börek ustasıydı ve kendi işinde çalışıyordu şuanda kasaplığa geçiş yaptı. Eskiden onunla birlikte minik böreklerimin hamurunu yoğurmaya çalışıyordum hamur bozulana kadar da elimden bırakmayacak kadar inadım vardı. Yapmadan bırakmıyordum en sonuna kadar denemekten vazgeçmiyordum. Sonra yoğurduğumuz hamurları babam havada açar ve ben hayranlıkla izlerdim, açıp önüme koyar  ben her seferinde farklı bir iç harç kullanırdım babam;' hayır öyle olmaz ama ' dediğinde ise ' bunu ben yiyeceğim babacım istediğim gibi yapmak istiyorum' derdim ve her  seferinde farklı harçları karıştırır minik böreğimi yapar ve pişirdim sonrada afiyetle sıcak sıcak bir güzel yerdim. Annemle mutfağa girdiğimde daha özgür hissediyordum tabii annem istediğim her şeyi yapmama izin veriyordu hamuru yoğurmamı, malzemeleri ölçmeme ve  şekil vermeme çoğu zaman karışmazdı. Hemen hemen her gün bir şeyler yapardık sonra okula başladım ve annemde çalışmaya başladı o günlerden sonra pek mutfağa giremez oldum. Ya babamla arada börek yapıyordum ya da hafta sonları annemle birlikte mutfakta oluyordum ve diğer eğlencelere çoğu zaman merakım olmuyor hep mutfakta olmak istiyordum 7. sınıfa kadar iyi bir okul hayatım olmadı aklımda sadece mutfak ve sokaktaki arkadaşlarımla oynamak oluyordu genelde başka bir şey yapmıyordum . Sonra okul değişikliği yaptım ve arkadaş çevrem tamamen değişti....

Yorumlar

Popüler Yayınlar